- karışmış olmak
- v. be involved, be drawn, be up to
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
dahli olmak — (bir işte) bir işe karışmış olmak, bir işte parmağı olmak Yok, paşa kardeş, bu zaferde benim dahlim yok. F. F. Tülbentçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
toprak olmak — 1) ölümünün üzerinden çok zaman geçtiği için artık çürümüş olmak, toprağa karışmış olmak 2) ölmek Boş saatlerde, şimdi ikisi de toprak olan iki dostumla sanat tartışmaları yapıyorduk. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmağı olmak — (bir işte) bir işi olumsuz yönde etkilemek, bir işe karışmış olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli olmak — (bir işte) karışmış olmak, gizli bir ilgisi bulunmak ... şu hâlde Sırrı Beyi Ahmet Samim in ölümünde de eli olanlardan saymak lazım geliyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
methali olmak — (bir işte) bir işe karışmış bulunmak, bir işte parmağı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişastalanmak — nsz Nişastaya karışmış olmak, nişasta ile işlem görmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜTEZAMMIH — Güzel kokulu şeylerle karışmış olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karışmak — e 1) İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı. H. R. Gürpınar 2) Düzensiz, dağınık olmak Yanıma her tarafı titreyerek sapsarı, sakal bıyığa… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dahil — is., hli, esk., Ar. daḫl Bir işe karışmış olma, karışma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dahli olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şistleşmek — nsz Kömüre karışmış moloz oranın çok olması yüzünden, bir tabaka tümüyle işletilemez olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük